Bilim Bunu Konuşuyor Sohbetleri - 1



Sabri Ülker Vakfı, artık “Bilim Bunu Konuşuyor” platformu kapsamında “Bilim Bunu Konuşuyor Sohbetleri”nde, alanında uzman bilim insanları ve akademisyenleri konuk ediyor. Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Ülver Derici, ülkemizde hipertansiyon durumu, aşırı tuz tüketiminin önlenmesinin hipertansiyon ile mücadeledeki rolü, fazla tuz tüketimini azaltmak için neler yapabiliriz sorularını yanıtlıyor.

Prof. Dr. Ülver Derici
Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği Başkanı

Türkiye Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği Başkanı olarak, ülkemizde hipertansiyon ile ilgili durum nedir, bilgi verebilir misiniz?

Türkiye’de hipertansiyonun genel profiline baktığımızda Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastaları Derneği'nin yaptığı iki tane büyük çalışma var. Bu iki büyük çalışmanın sonuncusunu referans olarak alıp göre konuşacak olursak ortalama prevelans tüm toplumumuzda %30 civarında yani 100 kişiden 30’u ya da 10 kişiden 3 kişisi hipertansif. Tabii bu hipertansiyonun genel prevelansı 18 yaş üstündeki bireyleri hepsinin katıldığı değerlendirme. Tabii 50 yaş üstündeki bireylere baktığınızda özellikle kalp ve damar sağlığı açısından en hedef alınması gereken kitleye baktığınızda her 2 kişiden 1 kişi hipertansif toplumumuzda prevelans dolayısıyla %50’leri buluyor. Kadınlarda oran bir miktar daha erkeklere göre yüksek ama sonuçta her iki cinside ilgilendirecek düzeyde kan basıncı yüksekliği önemli problem Türkiye için.

Fazla tuz tüketiminin azaltılması hipertansiyonla mücadelede nasıl bir rol oynayabilir?

Hipertansiyonun tedavisinde biz hastalarımıza en çok yaşam tarzı değişiklikleri dediğimiz kriterleri anlatmaya çalışırız. Bu kriterlerden bir tanesi de tuz tüketiminin azaltılmasıdır. Çünkü yapılan pek çok çalışmada görülmüş ki tuz tüketiminin azaltılması kan basıncının düşürülmesinde çok büyük bir etken. Özellikle de yüksek tansiyonu olan kişilerin tuzu azalttıklarında tansiyonların düşme oranı tansiyonu normal olan kişiler tuzu azalttıklarında görülen düşme oranından çok daha yüksek. Yani hipertansif bir hasta, yüksek tansiyona sahip bir kişi, tuzu azalttığında kan basıncında ciddi azaltımlar sağlanabiliyor. Ve bu sayede kişi ilaç kullanmaktan kurtulabiliyor ki çok önemli bir olay. Yani sadece tuz kontrolü sağlayarak pek çok yan etkisi olan herhangi bir ilacı kullanmak zorunda kalmayabiliyorsunuz.

Aşırı tuz tüketimiyle mücadele için önerileriniz nelerdir?

Tuzun tüketimini azaltmak adına tabii önce toplumun bilinçlendirilmesi lazım. Bilinç düzeyi ne kadar yüksekse kontrol o kadar iyi düzeyde olur diye düşünüyorum. Tuzu azaltma konusunda en büyük pay, aslında özellikle yemeklerden biz tuzu aldığımız için yemeklerin pişirilirken, yemek sofraya getirilirken tuzunun azaltılması az tuzla pişirilmesi ya da tercihen tuzsuz pişirilmesi en önemli yaklaşım aslında. Şu anki tuz verilerimize bakacak olursak bayanlarımız, ev hanımlarımız bu konuda çok önemli bir role sahipler. Tuzu ne kadar az kullanırlarsa yemek pişirirken o kadar o evde yaşayan bütün bireyler tuzu o kadar az alıyorlar. Ve az yemeye de çalışmaya başlıyorlar, bir yaşam tarzı haline gelmiş oluyor. Baharatlar tuz yerine kullanılabilir, her tür baharat kişinin midesi kaldırabildiği ölçüde tabii ki. Her tür baharatı tuz yerine kullanarak tuzla olan alışkanlıklarını kişi azaltabilir. Zaten zamanla bunu yaptıkça artık onun yaşam tarzı haline gelip az tuzlu yemeye ya da tuzsuz yemeye başlayabiliyor kişi.
 

Sabri Ülker Vakfı